Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, partnerlerin temas halindeyken farklı virüs bakteri ve parazitleri birbirlerine bulaştırdıklarını durumları tanımlar.
Cinsel ilişki sırasında özellikle genital bölgede görülürler. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar belirtileri iyi anlaşıldığı takdirde önlenebilir, ancak tedavi edilmediği durumlarda AIDS hastalığı dahil olmak üzere çeşitli rahatsızlıklar ortaya çıkar. Günümüz şartlarında yoğunlukla 7-8 faktör bu sorunların kaynağı olarak görülürken, içlerinden yalnızca 4 tanesi tedavi edilebilmektedir.
Çok karşılaşılan sorunlar olduğundan cinsel yolla bulaşan hastalıklar nelerdir sorusunun yanıtı sıklıkla aranmaktadır. Bu rahatsızlıklar anal, oral seks veya vajinal yolla bulaşabilmektedir. Bunun yanında cinsel temas olmadan da kan yoluyla bulaş görülebilmektedir. Korunmanın yollarından biri de belirtilerini bilmek ve iyi anlamaktır.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar belirtileri vakadan vakaya farklılık gösterebilir, hatta bazı kişilerde belirtiler hiç ortaya çıkmayabilir. Bağışıklık sistemini de olumsuz etkileyen bu rahatsızlıkların en yaygın semptomları vajinal kaşıntı, durmayan akıntılar, seks sırasında ağrı ve genital bölge döküntüleri olarak sayılabilir.
Erkeklerde ve kadınlarda cinsel yolla bulaşan hastalık belirtileri benzerdir ve yukarıda sıralanmıştır. Aşağıda ise her iki cinste de görülen rahatsızlıklardan en önemlileri listelenmiştir.
Bu hastalıklardan bazıları hiç belirti göstermeyebilir veya semptomları diğer sağlık sorunlarıyla karıştırılabilir. Eğer cinsel yolla bulaşan bir hastalık şüphesi varsa, bir sağlık profesyoneline danışılması çok önemlidir. Ayrıca, cinsel yolla bulaşan hastalıklar kan tahlilinde çıkar mı sorusunun yanıtı evet olduğundan korunmak için düzenli sağlık kontrolleri yapmak, partnerlerle iletişim halinde olmak ve doğru korunma yöntemlerini kullanmak gereklidir.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar test yoluyla anlaşılabilmektedir. Bunlardan en sık görülenlerinden biri olan HIV (Human Immunodeficiency Virus), bağışıklık sistemini zayıflatan bir virüstür. HIV enfeksiyonu genellikle semptomlar göstermeden ilerler ve AIDS (Acquired Immunodeficiency Syndrome) gelişene kadar yıllarca sürebilir. Burası artık bağışıklık sisteminin ciddi şekilde zayıfladığı bir aşamadır. HIV/AIDS'in erken dönemde belirtileri hafif grip benzeri semptomlar, lenf düğümü şişmeleri, yorgunluk gibi nonspesifik bulgular olabilir. Zamanla, yakalanan kişide ilerleme olduğunda daha ciddi enfeksiyonlar, kanserler ve kilo kaybı görülebilir.
Genital herpes, Herpes Simplex Virüs (HSV) tarafından tetiklenen bir enfeksiyondur. Kabarcıklar ve yaralar genellikle genital bölgede veya ağızda görülür. Hastalığın ilk aşamasında kişide ağrı, kaşıntı ve yanma gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Kabarcıklar patlayıp yaralar oluşturduktan sonra bu lezyonlar iyileşir, ancak virüs vücutta kalır ve dönemsel olarak kendisini tekrarlayabilir.
Diğer yandan HPV, ciltte ve mukoza zarlarında enfeksiyona neden olan bir virüs ailesidir. Birçok HPV türü belirti göstermez ve vücut tarafından temizlenebilir. Ancak yüksek riskli türleri genital siğillere veya rahim ağzı, anüs, ağız ve boğaz kanserlerine yol açabilmektedir. Bunun yanında Klamidya, "Chlamydia trachomatis" bakterisi tarafından oluşturulan bir diğer enfeksiyondur. Kadınlarda ve erkeklerde idrar yaparken yanma, vajinal veya üretral akıntı, pelvik ağrı gibi semptomlar görülebilir. Ancak çoğu kişide semptom olmaz, bu nedenle problem fark edilmez ve tedavi edilmezse üreme sistemine zarar verebilir.
Bel soğukluğu olarak da bilinen Gonore, "Neisseria gonorrhoeae" bakterisi tarafından oluşturulan bir enfeksiyondur. Ağrılı idrar yapma, cinsel ilişki sırasında ağrı, sarı veya yeşil akıntı gibi ciddi sayılabilecek belirtiler görülebilir. Aynı zamanda kişide göz, boğaz, rektum gibi bölgeler de enfekte olabilir. Frengi ise "Treponema pallidum" bakterisi tarafından oluşturulmaktadır. Sifilizin farklı evreleri vardır. İlk aşamada ağrısız yaralar, ikinci aşamasında cilt döküntüleri, ateş gibi belirtiler olabilir. Tedavi edilebilir ancak ihmal varsa daha ileri evrelerde sinir sistemi, kalp ve diğer organlara hasar verebilir.
Hepatit B ve C virüsleri kişide karaciğer enfeksiyonlarına yol açar. Sarılık, yorgunluk, iştah kaybı gibi belirtiler görülebilir. Kronikleşebilir ve ilgili organda hastalığa yol açabilir. Son olarak Trichomoniasis de benzer isimli bir parazit tarafından meydana gelen bir rahatsızlıktır. Kadınlarda köpüklü vajinal akıntı, kaşıntı, ağrı gibi belirtiler olabilir. Erkeklerde genellikle belirti göstermez. Birçok kişi "Cinsel yolla bulaşan hastalıklar ne zaman belli olur?" diye oldukça kafa yormaktadır.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma yöntemleri arasında en önemlilerinden biri, kişinin partneriyle açık ve dürüst iletişim kurmasıdır. Bu diyaloğun içerisinde her iki tarafın da sağlık geçmişi ve varsa bir rahatsızlığı hakkında konuşmak, riskleri daha iyi anlamaya ve önlemeye yardımcı olabilir. Ayrıca, seks sırasında korunmak için farklı yöntemler kullanılabilmektedir. Kondom gibi klasik metotlar, enfeksiyon riskini azaltabilir. Bunun yanında tek eşliliğin yine hastalık ihtimalini düşürdüğü bilinmektedir. Kişinin karşısındaki insanın da kendisi ile aynı şekilde dürüst olması, korunma stratejisinin etkinliğini artırabilir. HPV ve Hepatit B gibi bazı rahatsızlıklara karşı aşılar mevcuttur ve bunları yaptırmak genel riski önemli ölçüde azaltabilir.
Düzenli sağlık kontrolleri yaptırmak enfeksiyonları erken teşhis etmek ve gerektiğinde tedaviye başlayabilmek adına önemlidir. Hijyen kurallarına dikkat etmek son derece elzemdir. Yeni bir partnerle ilişkiye girmeden önce cinsel geçmişinizi ve risk faktörlerini değerlendirmek, sağlığı koruma konusunda yardımcı olabilir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar idrar tahlilinde belli olur mu gibi çeşitli sorulara sahipseniz ve bir çözüm arıyorsanız, Op. Dr. Nurettin Türktekin'le irtibata geçin. Yapmanız gereken iletişim numarasından bize ulaşmak.
Yumurtalık kistleri, yumurtalığın içinde görülen içi sıvı ile dolu kese veya keseciklerdir. Normalde her adet döneminde overler içinde yumurta hücresini taşıyan ve boyutları 3 cm'ye ulaşabilen folikül adı verilen kist oluşur. Sonra bu kist çatlar ve yumurta açığa çıkar. Gençlerde yumurtlama sorunu olan kızlarda çatlayamayan normal ya da fizyolojik folikül kistleri her ay büyüyerek 5-10 cm ye ulaşabildikleri gibi polikistik over diye adlandırdığımız küçük 0.5-1 cm boyutlarında dizi halinde çok sayıda görülebiliyor. Bu fonksiyonel olan kistlerin dışında iyi veya kötü huylu yumurtalık kistleri de her yaş grubunda görülebilmektedir.
En sık görülen fonksiyonel yumurtalık kistleri dışında kistler iyi veya kötü huylu tümöral kistler şeklinde olabilirler. Ayrıca enfeksiyon sonucunda apse şeklini almış kistler görülebilir ki bu duruma genellikle ağrı ve yüksek ateş eşlik eder.
Cinsen yolla bulaşan hastalıkların tedavisi enfeksiyonun türüne bağlıdır. Bakteriyel olanlar genellikle antibiyotiklerle tedavi edilirken, virüs kaynaklı enfeksiyonlar için spesifik tedaviler mevcut olmayabilir.
Evet, çünkü belirti göstermeyen enfeksiyonlar başkalarına bulaşabilir ve uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Düzenli sağlık kontrolleri enfeksiyonların erken teşhisini sağlayabilir.
Genellikle seks sırasında bulaşırlar, ancak bazı hastalıklar temasla değil, kan transfüzyonu veya şırınga gibi yollarla da bulaşabilir.