Op.Dr. Nurettin Türktekin
Miyom ve Kısırlık

Miyom ve Kısırlık

Miyom, rahmin dış duvarının kas tabakasından kaynaklanan iyi huylu tümörlerdir. Bilimsel adı "uterine leiomyoma" olan miyomlar, kadınlarda sıklıkla görülürler.

Rahim dışında da gelişebilirler. Genellikle hormonların etkisi altında büyüyebilirler ve çoğu zaman herhangi bir belirti göstermeksizin fark edilmeden kalabilirler. Ancak rahimde miyom bulunması bazı durumlarda ağrı, düzensiz adet kanamaları, pelvik bölgede baskı hissi, idrar yolu veya bağırsak problemleri gibi semptomlara neden olabilir. Bu da bazı vakalarda kısırlık görülmesine yol açar, ancak her kişi için süreç aynı ilerlemez. Çoğunlukla tedaviyle iyileşilebilir ve gebe kalınabilir.

Miyomlar genellikle iyi huylu oldukları için kansere dönüşme riski düşüktür. Ancak, büyüklükleri ve konumları nedeniyle kişilerin yaşam kalitesini etkileyebilirler. Tedavi ihtiyacı, semptomların ciddiyetine, miyomların boyutuna ve konumuna göre belirlenir. Küçük ve belirti göstermeyenler genellikle yalnızca takip edilirken, ciddi semptomları olan veya büyüklüğü nedeniyle sorun yaratanlar cerrahi operasyon veya ilaç tedavisi ile tedavi edilmelidir.

Miyom Belirtileri Nelerdir?

Birçok kişi miyom nasıl anlaşılır diye merak etmektedir. Belirti göstermeden var olabildikleri gibi bazı semptomlarla saptanabilmektedirler. Bunlardan en önemlileri aşağıda listelenmiştir:

  • Adet düzensizliği
  • Ağrı ve rahatsızlık
  • Karın alt bölgesinde şişkinlik
  • İdrar yolu problemleri
  • Kasık ağrısı

Bu tümörler reglin düzensiz ve ağır olmasına neden olabilir. Adetler arası sürelerde değişiklikler, uzun süren veya aralıklı kanamalar rahimde miyom belirtileri olarak değerlendirilebilir. Aynı zamanda pelvik bölgede ağrı veya baskı hissi yaratabilirler. Bunlar genelde regl süresince veya cinsel ilişki sırasında şiddetlenebilmektedir.

Miyomlar nedeniyle rahmin büyümesi veya pelvik kısımda şişlik hissi de oluşabilir. Bu, alt karın bölgesinin belirgin bir şekilde genişlemesine yol açabilir. Eğer bölgedeki tümör büyükse, idrar yollarına veya bağırsaklara baskı yapar. Bu da sık idrara çıkma veya kabızlık gibi sorunlar doğurur. Eğer bu belirtilerden herhangi biri veya birkaçı görülüyorsa, vakit kaybetmeden bir uzmanla görüşmek gereklidir.

Miyom Nasıl Teşhis Edilir?

Miyom teşhisi genellikle bir sağlık profesyoneli tarafından yapılan muayene ve tetkiklerle gerçekleştirilir. Doktor, hastayı muayene ederek rahimde veya ilgili bölgede herhangi bir anormallik veya büyüme varsa tespit etmeye çalışır. Transvajinal ultrasonografi bu alanda kullanılan cihazlardan biridir, özel bir prob ile daha detaylı bir görüntü elde etmeye yardımcı olabilir.

Daha büyük tümörlerin veya komplike durumların teşhis edilebilmesi için MRG kullanılır. Bu görüntüleme yöntemi de miyomların büyüklüğü, sayısı ve konumları hakkında detaylı bilgi sağlar. Bunların yanında bilgisayarlı tomografi, histereskopi ve laparoskopi de miyomların tespitinde yer verilen alternatif seçeneklerdir. Doğru tedaviyi belirlemek ve sürecin sağlıklı bir şekilde yönetilmesi için bu yöntemlerin hepsi önem taşımaktadır.

Miyom Tedavisi Yöntemleri Nelerdir?

Bu tümörlerin tedavisi, büyüklüklerine, semptomların şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak farklı yöntemler içerebilir. Küçük boyutlu olanlar genellikle doktor tarafından yakından izlenir. Bu miyomlar çoğunlukla herhangi bir tedavi gerektirmez, ancak düzenli kontrollerle büyümeleri veya semptomları kontrol altında tutulur. Diğer bir opsiyon olarak hormon içeren ilaçlar kullanılabilir. Buradaki amaç kontrollü büyümelerini takip etmektir. Aynı zamanda ilaçlar, östrojen ve progesteron dengesini değiştirerek gelişimlerini yavaşlatır veya semptomları hafifletirler. Bölgedeki ağrıyı azaltmak veya adet kanamalarını düzenlemek için de kullanılabilirler.

Miyom tedavisini araştıranların karşısına "Myomektomi nedir?" sorusu çıkmaktadır. Bu prosedür miyom alma ameliyatı olarak bilinir, seçeneklerden biridir. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı uygun gördüğünde uygulanabilir. Doktor, ameliyat öncesi süreçte kullanılmaması gereken ilaçları veya takviyeleri belirtir. Ayrıca, hastadan operasyondan belirli bir süre önce yemek yeme veya içmeyi bırakması da istenebilir. Sigara içmek veya aşırı alkol tüketmek, uygulama iyileşme sürecini olumsuz etkileyebileceğinden ara verilmesi faydalıdır. Hastaların bu dönemde akıllarındaki tüm soruları uzmana yöneltmesi ve beklentilerini söylemeleri önemlidir. Miyom ameliyatı yanında Histerektomi de bir cerrahi seçenektir. Bu sayede gerek görülürse rahim tamamen çıkarılabilir. Bu yöntem, büyük tümörler veya şiddetli rahatsızlıkları olan kadınlar için tercih edilebilir. Ancak sonrasında hamilelik imkansız hale gelir.

Miyom Embolizasyonunun Avantajları

Miyom tedavisinde embolizasyon denilen farklı bir yol daha vardır. Cerrahi olmayan bir prosedürdür. Buradaki hedef rahmi besleyen arterlerde tıkanıklık oluşturmaktır, böylece miyomlar beslenemez ve küçülür. Bu uygulama cerrahi bir prosedür içermez. Bu nedenle hastaların iyileşme süreci daha kısa olabilir. İşlem sırasında rahim korunur, yani tamamen alınması gerekmez. Bu, gebe kalma isteği olan kadınlar için oldukça değerli bir avantajdır.

Miyom embolizasyonu ile diğer operasyonlara kıyasla daha az kan kaybı yaşanabilir. Bu da hastaların anemi riskini azaltmaktadır. Ayrıca sonrasında daha az sayıda ve daha küçük yara izi kalır. Diğer önemli avantajlarından biri de tek bir seansta birden fazla miyomun hedef alınabilmesidir. Ancak, her tıbbi prosedürde olduğu gibi, bu uygulamanın da belirli riskleri ve yan etkileri vardır. Bu nedenle, bu tedavi seçeneğini değerlendirirken alanında uzman bir sağlık profesyoneli ile detaylı şekilde değerlendirme yapılması önemlidir. Her hasta için en iyi tedavi yaklaşımını belirlemek için doktor tavsiyelerine uymak önemlidir. Op. Dr. Nurettin Türktekin, kadın hastalıklarında tüm tedavilerde bütüncül ve ilerici yaklaşımıyla öne çıkıyor. Prosedürler hakkında daha fazla bilgi almak için lütfen iletişim bilgilerimizden bize ulaşın.

deneme
deneme2
deneme3

YUMURTALIK KİSTİ (OVER KİSTİ) NEDİR?

 

Yumurtalık kistleri, yumurtalığın içinde görülen içi sıvı ile dolu kese veya keseciklerdir. Normalde her adet döneminde overler içinde yumurta hücresini taşıyan ve boyutları 3 cm'ye ulaşabilen folikül adı verilen kist oluşur. Sonra bu kist çatlar ve yumurta açığa çıkar. Gençlerde yumurtlama sorunu olan kızlarda çatlayamayan normal ya da fizyolojik folikül kistleri her ay büyüyerek 5-10 cm ye ulaşabildikleri gibi polikistik over diye adlandırdığımız küçük 0.5-1 cm boyutlarında dizi halinde çok sayıda görülebiliyor. Bu fonksiyonel olan kistlerin dışında iyi veya kötü huylu yumurtalık kistleri de her yaş grubunda görülebilmektedir.

En sık görülen fonksiyonel yumurtalık kistleri dışında kistler iyi veya kötü huylu tümöral kistler şeklinde olabilirler. Ayrıca enfeksiyon sonucunda apse şeklini almış kistler görülebilir ki bu duruma genellikle ağrı ve yüksek ateş eşlik eder.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Evet, miyomlu birçok kadın hala hamile kalabilir ve başarılı gebelikler yaşayabilir. Miyomların kısırlık üzerindeki etkisi, miyomların büyüklüğü, konumu, sayısı ve bireyin genel sağlığı gibi faktörlere bağlı olarak değişir.

Hamile kalmadan önce miyomların alınması gerekip gerekmediği, büyüklükleri, konumu ve semptomlara bağlıdır. Küçük, belirti göstermeyen tümörler alınmayabilirken, büyük veya semptomlu olanların hamilelik öncesi alınması gerekebilir.

Miyomlar, rahim boşluğunun şeklini veya büyüklüğünü değiştirerek, fallop tüplerinin normal işleyişini bozarak veya rahim iç tabakasında iltihaplanma yaratarak kısırlığa yol açabilir. Bu unsurlar, döllenmiş yumurtanın yerleşimini veya gebeliğin gelişimini zorlaştırabilir.

Copyright © 2024 Dr. Nurettin TÜRKTEKİN. All right reserved.
Design By