Normal Doğum Mu? Sezaryen Doğum Mu?

Normal doğum olarak adlandırılan vajinal doğum ve cerrahi müdahale ile gerçekleştirilen sezaryen doğum, doğum eyleminin iki yöntemidir. Vajinal doğum ve sezaryen doğum şekillerinden hangisinin tercih edileceğine, gebelik özelinde karar verilebilmektedir. İki yöntemin de birbirine nazaran avantajları ve dezavantajları bulunsa da her iki doğum yöntemi de doğal ve sağlıklı olarak kabul edilmektedir. Hangi doğum yöntemi tercih edileceği çoğu zaman rutin kontroller ve bazı doğum öncesi muayeneler neticesinde anne adayını takip eden kadın doğum uzmanı tarafından belirlenir. Sezaryen doğum yöntemi 1881 yılından günümüze, çeşitli iyileştirme ve geliştirmeler ile uygulanmaya devam eden bir cerrahi müdahaledir. Günümüzde; anestezi teknik ve ilaçlarında gelinen nokta bu operasyonu son derece konforlu hale getirmiştir. Öte yandan normal doğum yönteminde de bazı anestezi teknikleri uygulanabilmektedir. Prenses doğum olarak da adlandırılan bu yöntemde, epidural anestezi ile uygun dozda anestezik ilaç verilerek normal doğumun daha düşük sancı düzeyinde gerçekleştirilebilmesine olanak sağlanır

 

Hangi Doğum Yöntemi Tercih Edilmeli?

Doğum yöntemine karar verilirken anne adayı bazı muayenelerden geçirilir. Anne adayında, çatı muayenesi esnasında bebeğin baş çıkışına imkan vermeyecek ölçüde çatı darlığı tespit edilmesi durumunda sezaryen doğum uygun olan tek yöntem olabilir. Çatı muayenesi genel olarak son haftalarda yapılırken bazı kadın doğum uzmanları doğum eylemi başladığında çatı muayenesi yapmayı tercih edebilmektedir. Tüm koşullar uygun olsa dahi anne adayının psikolojik olarak vajinal doğumu kaldıramayacağı tespit edildiğinde de yine isteğe bağlı sezaryen söz konusu olabilmektedir. Bazı durumlarda sezaryen doğum kaçınılmazdır. Bunlar;

• Çatı genişliği ile bebeğin baş ölçümünün uyuşmaması,
• Bebeğin doğum için uygun pozisyonda olmaması,
• NST sonuçlarında bebeğin strese girmiş olduğunun tespit edilmesi,
• Anne adayının bipolar bozukluk, şizofreni, anksiyete ya da panik atak gibi şiddetli
psikolojik hastalıklara sahip olması,
• Anne adayının daha öncesinde sezaryen doğum yapmış olması,
• Plesenta previa totalis yani plesentanın rahim ağzını tam olarak kapadığı durumlar,
• Kordon sarkması,
• Amniyos sıvısının normal sınırların altında olması,
• Anne adayının ileri derecede hemoroid hastalığına sahip olması
• Gebelik tansiyonu ve sonucunda gelişen preeklampsi durumu,
• Doktorun belirlediği bazı diğer risk faktörleri olarak sayılabilir.

Günümüzde, donanımlı hastanelerde ve bu konuda uzman doktorlar tarafından, ilk doğumlarında sezaryen doğum tercih etmiş anne adaylarının 2. Doğumlarını vajinal yoldan yapabilmeleri sağlanmaktadır. Sezaryen sonrası vajinal doğum olarak adlandırılan bu durum;

– İlk sezaryen üzerinden en az iki yıl geçmiş olması,
– Anne adayının gebelik tansiyonu gibi vajinal doğuma engel hastalıklara sahip
olmaması,
– Hastanenin tam teşekküllü olması,
– Anne adayının bu konuda istekli ve eğitimli olması durumunda tercih edilebilmektedir

 

Hangi Doğum Yöntemi Daha Sağlıklı?

Her iki doğum yönteminin de bazı zorlukları ve bazı avantajları bulunmaktadır. Sezaryen doğumda;

• Doğum tarihi önceden belirlendiğinden anne adayı doğum anı için kendini hazırlayabilir,
• Uygun durumlarda spinal anestezi yöntemleri tercih ederek bebeğin doğum anına şahit olabilir,
• Vajinal dikiş olmadığından vajinal enfeksiyon riski bulunmaz. Ancak buna karşın, sayılabilecek bazı sezaryen doğum dezavantajları ise;
• Anne adayı, ameliyat sonrasında hemen ayağa kaldırılmadığından ilk gün çocuğu ile tek başına ilgilenemeyebilir.
• Genellikle ilk iki gün dikiş ağrıları nedeni ile tek başına yatağa yatıp kalkmakta zorlanabilir.
• Sezaryen dikişlerini korumak için doktorun tavsiye edeceği sürede ağır kaldırmamalı ve karın egzersizleri yapmamalıdır. Normal doğum yönteminin avantajları arasında;
• Doğum eylemine aktif katılım gerçekleştiğinden bebek ile duygusal bağ ilk saniyelerde kurulabilir,
• Doğum eylemi tamamlandığında anne adayı desteksiz bir şekilde kalkabilir ve çocuğu ile ilgilenebilir. Ancak bunun yanında birkaç normal doğumda dezavantaj sayılabilecek durumlar bulunmaktadır. Bunlar;
• Doğum eylemi esnasında annenin nefes kontrolünü sağlayamaması ya da yeterli şekilde ıkınmaması nedeni ile vajina çıkışında kesi yapılması gerekebilir.
• Epizyotomi yani vajen duvarına uygulanan cerrahi kesi sonrası bu bölgeye dikiş atılması gerekebilmektedir.
• Epizyotomi dikişleri nedeni ile anne adayı bir süre oturmakta zorlanabilir.
• Vajinal dikiş, enfeksiyon riskine açıktır.
• Yüksek kilolu bebeklerde rahim ağzında yırtıklar meydana gelebilmektedir.
• Bazı durumlarda bebekte çıkış esnasında kafa yapısında geçici bozulmalar, kol ya da bacak çıkık ya da kırıkları nadiren de olsa görülebilmektedir.